Kayıtlar

2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Şu Yoğun Tempoda Duyarlı Davranışlar

     İşte okumaktan çok zevk aldığım kitap. Galiba okumayı sevdiğim tek yazar İpek ONGUN. Okurken hem eğlenip hem de ders çıkarıp çok şey öğrendiğim  bir kitaptı. Kitabı okurken pek çok not tuttum. Özellikle oda dekorasyonu ve kıyafet kurallarıyla ilgili pek çok yeni bilgi öğrendim. Mumlar, makyaj kuralları, çerçeveler, tatlı yastıklar, duvar kağıtları vb. şeyler hakkında bilgi sahibi oldum. Bunları daha sonra kullanmak için notlar aldım ve bu notlara kesinlikle uyacağım.Bir de tabii ki en önemli hayatımızın her yerinde gerekli olan duyarlı davranışlar. Gezide nasıl davranılır, toplu taşıma araçlarında nasıl davranılır gibi. Gerçekten de güzel bir kitap zaten ben İpek Ongun'un her kitabını seviyorum :D Benim için bütün kitapları çok güzel... 

Haritada Kaybolmak

        Bu aralar okuduğum yüzlerce sayfalık kitapları bile bir günde bitirince, bu kitabı da bir günde okurum ben diye düşündüm. Fakat işler umduğum gibi gelişmedi. Kitap çok sıkıcı geldi bana ve okumak istemedim. Bunda tabii ki benim okumak istediğim başka kitaplar olmasının da etkisi vardır. Her şey de kitabın suçu değil :) Zorlayarak seksenli sayfalara gelebildim. Fakat kitaptaki çocukların babaannesi ölüp çocuklar da yedikleri fazla miktarda şeker yüzünden hızla yaşlandıkları zaman hassas bünyem bunu daha fazla kaldıramadı. Kitabı okumak istemediğime karar verip bıraktım. Fakat daha sonra Hayal öğretmenimle kitaplar hakkında yaptığımız konuşmalardan sonra her kitabın eğlenceli olması gerekmediğine karar verdim. Her kitap bize bir şeyler katar. Benim öylesine okuduğumu ve hiçbir şey anlamadığımı düşündüğüm bu kitaptan bile aslında çok şey öğrenmişim. Öğretmenime anlatırken fark ettik ve buna çok şaşırdık. Şu anda tekrar okumaya başlayıp bitirebilmek için kitap h...

TEOG

Bugün pek çok kişi için günlerden TEOG. Ben daha altıncı sınıf öğrencisi olduğum için tatil yapıyorum "o ye" fakat iki sene sonra "o ye"yi göreceğim :). Bu sene sınava giren arkadaşlara başarılar diliyorum. Sonuç ne olursa olsun, kendinizi üzmeyin, yıpratmayın. Uzmanların tavsiyelerine göre en dikkat etmeniz gereken konu optik forma işaretleme kısmı. Çünkü en çok burada hata yapılıyormuş. Hata yapmayı önlemek için önce bir sayfadaki soruların tamamını çözmeli sonra forma işaretlemelisiniz. Tek tek soruları çözüp işaretlemek zaman kaybetmemize, hepsini bitirdikten sonra işaretlemek ise kaydırma yapmamıza sebep olabilir. BAŞARILAR :)

Bir Genç Kızın Gizli Defteri III (Kendi Ayakları Üstünde)

İpek ONGUN benim için çok ayrı bir yazardır. Kitabı kaybedip  uzun süre bulamadığım için aylar sonra okuyup bitirebildim ve bitirdiğimde  buraya yazmadım. Okurken Serra'nın yaşadıkları yüzünden şok yaşadım zaten ikinci kitabı okurken ağlamıştım. Özellikle anne-babasının ayrıldığını okuduğumda çok ağlamıştım.

Bir Genç Kızın Gizli Defteri-II (Arkadaşlar Arasında)

Resim
Herkese merhabalar :) Bu aralar çok sevdiğim hatta bayılarak okuduğum, bana kitap okumayı sevdiren sevgili İpek Ongun' un Bir Genç Kızın Gizli Defteri serisinde ikinci kitabı yani Arkadaşlar Arasında' yı bitirdim. Şu an üçüncü kitap olan Kendi Ayakları Üstünde' yi okuyorum. Ama şu anda Arkadaşlar Arasında kitabından bahsedeceğim. Günlük şeklinde olan kitapları zaten çok seviyordum bir de böyle bir anlatımla karşılaşınca bütün kitapları bayılarak okur oldum. Bu kitaplar yüzünden okulun verdiği kitapları okumamak için bahaneler arar oldum. Normalde kitapçıya çok gitmem fakat bu kitabı okumadan dayanamayacağım için ilk gördüğüm kitapçıya, zamanımız dar olmasına rağmen, girdim ve kitabı alıp çıktım. İlk defa bir kitabı okurken bütün duyguları hissettim. Okurken sanki anlatılanları görüyorum, onların hayatı benim zihnimde film gibi yaşanıyor. Bu kitapta Serra annesinin işi nedeniyle İstanbul'a taşınmak zorunda kalıyor. Ne üzücü... Serra da arkadaşlarından ayrılmak istemedi...

MACERA BAŞLIYOR :)

Resim
BİR GENÇ KIZIN GİZLİ DEFTERİ-I D&R'da annemle kitap bakarken annemin "Oku!" diyerek burnuma tuttuğu fakat benim burun kıvırdığım bir kitap. Son anda okumaya karar verip aldım. İyi ki almışım. Çok hoşuma gitti. Bu cümleyi yaklaşık on iki kere söylemişimdir. Ders çalışmak için otursam bile kitabı okumaktan kendimi alamıyorum. Normalde aklım telefonumda olurken, bu sefer kitaptaydı. Bu ilginç bir değişiklik oldu benim için. Normalde hiç böyle şeyler olmaz bana. İlk defa bir kitap ön sözü okudum ve okurken çok heyecanlandım. İpek ONGUN umarım çok çok yaşar ve daha çok kitap yazar. Çünkü bu gidişle bir tek onu okuyacağım gibi görünüyor. :) Kitapta liseye giden Serra'nın yaşadıkları anlatılıyor. Buna aile hayatı, arkadaşları, okulu ve hissettikleri de dahil. Serra örnek bir öğrenci. Sürekli kitap okuyor çünkü kitap okumayı çok seviyor. Büyüdüğünde yazar olmak istediği için bir günlük tutmaya başlıyor ve yaşadığı her şeyi günlüğüne anlatıyor. Henüz kitabı bi...

Balık Çorbası

Resim
Yazarı: Ursula K. Le Guin Sayfa Sayısı: 37 Yayın Evi: Elma Çocuk Fiyatı: 12.00 TL Balık Çorbası, daha önce okuduğum türlerden farklı bir kitap. Fantastik bilim-kurgu tadında bir öykü. Kitapta, beklentiler gereğinden çok fazla ya da çok az olduğunda gerçekleşen sonucun istediğimiz gibi olmayacağı anlatılıyor. Çok fazla şey beklediğimizde ya da aksine çok az şey beklediğimizde sonuç bizi hüsrana uğratır, istediğimiz gibi olmaz. O yüzden beklentilerimizi gerçekçi tutmalıyız sonucunu çıkardım ben. Kitap değişik bir türde olduğu için çok sevdiğimi söyleyemeyeceğim. Kitabın dili ve anlatımını kolay ve anlaşılır buldum. İlk başlarda iki-üç sayfa okuyup bırakmıştım anlamadığım için. Daha sonra tekrar okudum ve 37 sayfayı okumam sadece 15 dakikamı aldı. Buradan da kitapları ilk sayfalarına bakarak yargılamamam gerektiğini öğrendim. Bundan sonra SÖZ VERİYORUM kitaplarımı başladığım gibi bitireceğim. :)

Vanilya Kokulu Mektuplar

Resim
Yazarı:Sevim AK Yayınevi: Can Çocuk Yayınları Sayfa Sayısı: 127 Fiyatı: 7.00 TL Vanilya Kokulu Mektuplar, tesadüfen kitaplarıyla tanıştığım ve çok sevdiğim Sevim AK'ın bir kitabı. Anlatımını çok beğendiğim ve hayal gücüne bayıldığım için bu aralar okuduğum kitapların onun olmasına özen gösteriyorum. Benim hayatta aklıma gelmezdi mesela "Kıymık" diye isim koymak. Kitapta annesi ve babası ayrılmış, anneannesiyle yaşayan Kıymık adında bir erkek çocuğundan bahsediyor. Anneannesi gerçekten çok sıkıcı, hiç yerinden kalkmayan biri. Kıymık ise hayal gücü çok geniş bir çocuk. Bir gün Kıymık'ın ölmüş dedesine Paris'ten otuz yıl önce postalanmış ve çok güzel vanilya kokan bir mektup geliyor. Kahramanımız Kıymık, bir yandan mektubu anneannesinden saklamaya, bir yandan da mektubu kimin gönderdiğini bulmaya çalışıyor. Bu da çok güzel ve macera dolu bir hikayeye dönüşüyor. Beni en çok etkileyen şey, mektupta yazılan hikayeler oldu. Prensin yaşadıkları ve hisset...

PES ETMEK Mİ? ETMEMEK Mİ?

Resim
Pes etmek kolaydır, her zaman yaptığımız şey. Ama burada önemli olan şey "PES ETMEMEK"tir. Karşımıza çıkan en kolay şeyde bile pes ederiz. Neden pes ederiz? Çünkü zor gelir ama hiç düşünmeyiz ki belki pes etmesek hedeflerimizin peşinde koşsak hayatımız değişebilir. Daha iyi yerlerde olabiliriz. Mesela bir şeyin sonuna geldik deriz, en küçük şey bile zor gelir pes ederiz.  Siz hangi yolu seçerdiniz? Pes etmek mi, etmemek mi? Tabii ki bu iki çift lafla olmaz ancak deneyerek olur. Hiçbir şeyden korkup kaçmamalıyız tam tersi daha çok çabalamalıyız yani pes etmemeliyiz. Ben de çoğu kez pes ettim ama sonrasında tekrar çabaladım. Düşünsenize hiç pes etmediniz, dimdik durdunuz, hedeflerinize teker teker pes etmeden ulaştınız ve hayatınız değişti. Her şey yolunda gidiyor. İşte o zaman sizden mutlusu yok. Zaten bir kere denediğinizde hayalleriniz bile yavaş yavaş gerçekleşir :) Benden size ve kendime  tavsiye: Pes Etmeyin! En zor gibi gözüken durumlarda...

SAKIZ KIZIN GÜNLERİ

Resim
Bu kitabı severek okudum, güzel bir kitaptı. Sevim AK'ın bütün kitapları bence çok güzel, size de okumanızı tavsiye  ederim. Bence okurken çok eğleneceksiniz. Bu kitabın beni en çok etkileyen yönü AY TAŞI 'nın insanların hayallerini  gerçekleştirmesi oldu. Ama düşündüğünüz gibi değil, hayalinizdeki eşya veya hayvan oluyorsunuz. *_* Bence okursanız demek ne istediğimi anlayacaksınız. :)  Sakız, sekiz yaşında,   tatlı mı tatlı  bir kız çocuğu. Sakız, bilmeceleri çözmeyi çok sever ve her soruyu bir bilmece olarak görür. Annesi, babası ve küçük kız kardeşi Nazlı ve Yusuf adını koyduğu semenderiyle bir apartman dairesinde  oturuyorlar. Üçüncü sınıfa gidiyor, şekerleri çok seviyor, babasının da bir şeker dükkanı var  *_*   Ama  çok şeker yediğinden dolayı  oraya girmesi yasak! Şeker yemekten neredeyse ağzında iki dişi kalmıştı :D En iyisi ben biraz susayım ve kalan kısmını siz okuyun. Ay taşı ne yapıyor merak ediyor musunuz? ...

PRENSES KOLEJİ

PRENSES KOLEJ İ          Vicky, ona prenses denmesinden hiç hoşlanmamaktadır. Onun için prenses olmak kadar gereksiz bir şey yoktur. O yüzden Prenses Koleji’ne gitmemek için her şeyi yapar fakat Henrietta Teyze onu zar zor ikna ederek Kolej’e gönderir. Kolejde Vicky’i hiç ummadığı maceralar beklemektedir. Orada çok güzel günler geçirir. Süper Dörtlü arkadaş grubu oluşturur.      Ben bu kitabı arkadaşımdan ödünç aldım ve çok severek okudum. İkinci kitabı da ödünç alıp okuyacağım. Kitap 16 bölümden oluşuyor. Her birinde iyilik-kötülük, arkadaşlık, macera gibi güzel konulardan bahsediyor. Bence gördüğünüzde mutlaka alın ve okuyun. Çünkü gerçekten size güzel şeyler katıyor.

BİN BİR KÖTÜLÜK

BİNBİR KÖTÜLÜK         Mira ile Mila çok yakın iki arkadaştır. Peri okulunu başarıyla bitirirler ve İyilik Bakanlığı’nın sihirli değnek sınavına girerler. On gün içerisinde babalarını kaybetmiş Aslı ile Mert’e ellerinden gelen bütün kötülükleri yapmaları gerekmektedir. Öyle ki on günün sonunda Aslı ile Mert, rüyalarına giren periden birbirlerine zarar vermelerini sağlayacak bir dilek dilemelidir. Nasıl kötülük yapacaklarını öğrenmeleri için onlara “Binbir Kötülük” adlı kitap verilir. Böylece maceraları başlamış olur.         Biri sana başka birine kötülük yapmanı ve eğer yapmazsan her şeyini kaybedeceğini söylese bile sizin o kötülüğü yapmamayı seçme şansınız vardır. Siz de her zaman iyiliği seçerek ve kimseye zarar vermeyerek iyi bir insan olabilirsiniz. Böylece çevrenizdeki insanlar da size güvenebilir ve sevilen bir insan olursunuz.

NASIL DERS ÇALIŞMALIYIZ?

Herkese hello :) Bugün sizlerle nasıl ders çalışmalıyız onun hakkında konuşacağız :)  Çalışacağımız yerin düzenli ve temiz olmasına özen göstermeliyiz. Sessiz bir ortamda çalışmalıyız. Kendimize belli bir çalışma saati belirleyip buna uymalıyız. Yazı yazmayı sevmiyorsak bunu daha eğlenceli hale getirmek için renkli ve şekilli kalemlerden yararlanabiliriz. Kısaca hoşumuza gidecek kalemler almalıyız. Kaynak kitaplardan yardım alabiliriz.  Kendimize mola saatleri ayarlamalıyız. İlk kötü olduğumuz dersten başlamalıyız Küçük bir defter alıp renkli kalemlerle önemli notlar alabiliriz. en az mola saatleri 10 15 dakika olmalı.  Evet bugünlük bu kadar bence bunlara uyarsak iyi bir çalışma sistemi kura biliriz .