Zeynep'in Tavsiyeleri

   Bir zamanlar şakasına da olsa TEOG ve LYS kalksın ama yerlerine hiçbir sınav gelmesin, istediğimiz okula gidelim diye düşünüyordum ve söylüyordum. İlk duyduğumda da bu yüzden çok mutlu olmuştum. Stres gitti diye çok sevinmiştim. Ama sonra daha karşımızdaki belirsizliği fark edince ve belki de daha kötüsünün gelebileceğini, mesela her lisenin kendi sınavını yapması gibi, duyunca bunu istediğime pişman oldum ve çok üzüldüm.   Ben bunu yazın söylemelerinin daha mantıklı olacağını düşünüyorum çünkü TEOG'a altmış gün, LYS'ye ise beş ay var. Herkes kendisine bir rota çizdi ve bir anda açıkta kaldı. Açıkçası hepimiz oldukça zor durumda kaldık. Bu nedenle kendimi ve yaşıtlarımı denek gibi hissediyorum. Çünkü bizi bekleyen şeylerin neler olduğunu bilmiyoruz ve her şey çok belirsiz olduğu için de bir hazırlık yapamıyoruz. Bunu söyleyeceğimi hiç düşünmezdim ama keşke eski sistem geri gelseydi. En azından ne yapacağımı biliyor olurdum, benzer sorular üstünden çalışır elimden ...

 Hayatımın en güzel saniyeleriydi, en güzel dakikalarıydı ve en güzel saatleriydi . En çok istediğim şey ona sarılmaktı, ona sarıldığımda hayat durmuştu sanki. Ellerim titredi ve mutluluktan ağladım. Erkek fenomen kategorisinde en en sevdiğim fenomen ve çok çok seviyorum ve daha da imza günlerine gideceğim. Bu arada imza gününde ne kadar sıcağın altında üç saat beklesek de hem yeni arkadaşlar edinmek hem de Yusuf'u görmek çok güzeldi ve buna değerdi diye düşünüyorum.  Biz arkadaşımla gitmiştik, sıra numaralarımız 109 ve 110'du. Çarşının ortasında "Yusuuuf", "Yusuf bizi diskoya götür." diye bağırdığımız için insanlar bize garip garip bakıyordu. Hatta ablanın biri başımıza bir şey geldiği için bağırdığımız düşünmüş ve korkmuş, bu yüzden bize kızdı. Başka insanlar da bize gülüyordu.Yaşlı bir kadın yazarın ismini Yusuf Pirinç diye okuyunca biz de çok güldük. Bunlar günden geriye kalanlar.    Çok sevdiğiniz birine sarılmak çok güzel bir duygu. O gün beni...

     Kitabın inceliği, zarifliği çok hoşuma gitti. "Ben bunu hemen okurum." diyerek aldım ve üç-dört dakikada bitti. Gerçekten çok önemli konulara değindiği için ben kitabı çok beğendim. Özellikle bize Atatürk'ün armağan ettiği bayramlar olan 23 Nisan ve 19 Mayıslarımızı elimizden almak isteyenlere bütün gücümüzle karşı çıkmamız gerektiğini söylediği bölüm çok etkileyiciydi. Yurdumuzun ne zorluklarla alındığından da epeyce bahsetmiş. O zamanlar çekilen yokluktan çocuklar da çok etkilenmiş. Şimdiki gibi oyuncaklar ve kitaplar yokmuş o zamanlar. Bu yüzden de şimdiki halimize şükretmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bizim için uğraşan ve yazan bir sürü insan ve yazar var günümüzde. Bu, çok önemli bir şey bu yüzden de kıymetini bilmeliyiz. Yazar: Muazzez İlmiye ÇIĞ Yayınevi: Kaynak Yayınları Sayfa Sayısı:56 Fiyatı: 10.00 TL

Yazarı: Filiz PULUÇ Sayfa Sayısı: 624 Basım Yılı: 2016 Yayınevi: Agapi Fiyatı: 21 TL (D&R)   Bu kitabı belki de kapağından dolayı ilk başta almak istemiyordum. Daha önce pek dikkatimi çekmemişti. Fakat arkasındaki yazıları okuyunca fikrimi değiştirdim. Yine de cildini çıkarıp öyle okudum. :) Konu yine bildiğimiz gibi zengin çocuk (okulun sahibinin çocuğu), orta halli aile kızı arasında geçen aşk hikayesi. Artık bu tip kitaplar bana çok klasik geliyor. Yine de okumaya devam ediyorum, nedenini bilemesem de...