Yazarı: Dilara KESKİN Editör: Nilüfer Savaşer Nişli Yayınevi: Ephesus Yayınları Baskı Yılı: 2017 Sayfa Sayısı: 522 Bir kere daha bir şeye ön yargılı yaklaşmanın ne kadar kötü olduğunu yaşayarak anladım. Bu kitapla tanışma hikayem çok farklı şans bile denilebilir. Aslında hedefim D&R'dan üç tane kitap almaktı ama sadece birini bulabildim. Raflara bakarken daha önce Wattpad'de çok gördüğüm Düşman Okulları gördüm. Alıp almamak arasında gidip geldim ve almadım. Çok istediğim üç kitaptan sadece birini bulabildiğim için moralim bozuktu o yüzden de fazla üstünde durmadım. Remzi Kitabevi'ne gittik (reklam ooowdo) ama çok istediğim iki kitap orada da yoktu. Birden iç sesim Düşman Okullar'ı al al diye tutturdu, genelikle duygularımla hareket ederim o yüzden kalan son kitabı aldım. Kitabı almam için tutturan iç sesime rağmen bir türlü okumak istemedim ve başka kitapları okudum. Sadece ilk sayfasının bir kaç cümlesini okuyup ...
Ay Çöreği benim çok severek okuduğum bir kitap. Konusundan bahsedecek olursak; Sara, en yakın arkadaşının abisine çocukluğundan beri aşıktır. Ama Ahmet'in aşkını karşılıksız olarak düşündüğünden dolayı yaşadığı çıkmaz mahalleyi terkedip kazandığı tıp lisesinin yurdunda yaşamaya başlıyor. Yaşadığı yerden gittiğinde mavi zarfların sahibi mutlu kelebek de onunlaydı. Olaylı bir partide hayatına giren Emir Hanzade, namı diğer "Romeo" da onunlaydı. Yazarın dili ve anlatımı, kitabın akıcılığı çok güzeldi. O sıcak mahalle havasından çıkamadım. Emir ve Sara arasındaki Romeo-Juliet replikleri ve Mutlu Kelebek'in mektupları çok romantik ve etkileyiciydi. Kitapta sevmediğim karakter, Ahmet'e kene gibi yapışan Yasemin'di. Ahmet'in buna izin vermesi ise daha sinir bozucu olan kısımdı. Emir'in şımarık-sempatik tavırları çok tatlıydı. Kitapta Shakespear'in Romeo-Julyet'inin repliklerine oldukça fazla yer vermişler ve bence bu çok güzeldi. Hele iki...
Bu kitabı severek okudum, güzel bir kitaptı. Sevim AK'ın bütün kitapları bence çok güzel, size de okumanızı tavsiye ederim. Bence okurken çok eğleneceksiniz. Bu kitabın beni en çok etkileyen yönü AY TAŞI 'nın insanların hayallerini gerçekleştirmesi oldu. Ama düşündüğünüz gibi değil, hayalinizdeki eşya veya hayvan oluyorsunuz. *_* Bence okursanız demek ne istediğimi anlayacaksınız. :) Sakız, sekiz yaşında, tatlı mı tatlı bir kız çocuğu. Sakız, bilmeceleri çözmeyi çok sever ve her soruyu bir bilmece olarak görür. Annesi, babası ve küçük kız kardeşi Nazlı ve Yusuf adını koyduğu semenderiyle bir apartman dairesinde oturuyorlar. Üçüncü sınıfa gidiyor, şekerleri çok seviyor, babasının da bir şeker dükkanı var *_* Ama çok şeker yediğinden dolayı oraya girmesi yasak! Şeker yemekten neredeyse ağzında iki dişi kalmıştı :D En iyisi ben biraz susayım ve kalan kısmını siz okuyun. Ay taşı ne yapıyor merak ediyor musunuz? ...
Yorumlar
Yorum Gönder